Bugun...
SON DAKİKA

Burhaniye’de Süper Talan Yasasına Karşı Halk Buluşması: “Zeytine, Doğaya, Yaşama Sahip Çıkıyoruz”

Balıkesir Burhaniye Kent Konseyi Ekoloji Çalışma Grubu, yaşam alanlarını tehdit eden *“Süper Talan Yasası”*na karşı bir panel düzenledi. “Zeytine, doğaya, yaşama sahip çıkıyoruz” başlığıyla yapılan panelde, zeytinliklerden kıyılara, ormanlardan tarım alanlarına kadar tüm yaşam alanlarını tehdit eden yasa tasarısının yaratacağı tahribat konuşuldu.
facebook-paylas
 Tarih: 28-06-2025 14:51:08  -   Güncelleme: 28-06-2025 14:54:08

Burhaniye’de Süper Talan Yasasına Karşı Halk Buluşması: “Zeytine, Doğaya, Yaşama Sahip Çıkıyoruz”

Burhaniye Reha Yurdakul Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panele, Kent Konseyi Genel Sekreteri Erman Pazarbaşı moderatörlük yaparken, gazeteci-yazar Özer Akdemir ve Metalurji Yüksek Mühendisi Cemalettin Küçük konuşmacı olarak katıldı.

Panelin odak noktası, geçtiğimiz hafta Meclis gündemine gelmesi beklenen ancak kamuoyu tepkileri nedeniyle ertelenen ve kamuoyunda “Süper Talan Yasası” olarak bilinen düzenlemeydi.

 

“Bu Yasa Zeytinlikleri, Dağları, Meraları, Kıyıları Sermayeye Açıyor”

Panelde ilk sunumu yapan gazeteci Özer Akdemir, bu yasanın yalnızca zeytinlikleri değil, bütün doğal yaşam alanlarını tehdit ettiğini söyledi. Akdemir, “Meclis komisyonuna şirketler çağrılıyor ama köylüler, doğa savunucuları alınmıyor. Hatta mecliste ses çıkarmaya çalışan yurttaşlar, kolluk gücüyle dışarı atılıyor” dedi.

Yasanın, Cumhurbaşkanlığı’na bağlı bir kurul kararıyla, zeytinlikleri, meraları ve tarım alanlarını sermayeye açacağını belirten Akdemir, “ÇED süreçleri devre dışı bırakılıyor. Bu doğrudan talandır” ifadelerini kullandı.

“Mücadele yalnızca köylülerin omuzlarına bırakılamaz. Yerel yönetimler, belediye başkanları, kent konseyleri ve tüm halk bu talana karşı birlikte durmalıdır. Bu yasa geçerse Kazdağları’ndan Edremit Körfezi’ne kadar tüm bölge tehdit altında olacak” uyarısında bulundu.

 

“Ekoloji Mücadelesi Sınıf Mücadelesinin Bir Parçasıdır”

Akdemir ayrıca Türkiye’nin dört bir yanındaki çevre direnişlerinden örnekler vererek, “Bergama’dan Kazdağları’na kadar her mücadele umut demektir. Direniş varsa umut vardır. Ekoloji mücadelesi sınıfsaldır, bu yüzden sermayenin ve iktidarın bu saldırısına karşı birleşmek zorundayız” dedi.


 

“Doğa Yıkımına Hepimizi Ortak Etmeye Çalışıyorlar”

Panelin ikinci konuşmacısı Cemalettin Küçük, yasa tasarısını ve iklim krizi söylemlerini sert sözlerle eleştirdi. “Bugün bize iklim kanunu diye sunulan şey, doğanın değil ticaretin kanunudur. Kapitalist düzenin maden ve enerji politikaları doğayı yok ediyor ve buna bizi de ortak etmeye çalışıyorlar” dedi.

Küçük, “Bugün Kazdağları’nda ağzımızı musluğa dayayıp içtiğimiz su kaldı mı? Edremit Körfezi’nin suları neden her geçen yıl daha fazla ısınıyor? Bunu ‘iklim krizi’ diyerek açıklıyorlar ama gerçek, kapitalizmin sınırsız kâr hırsıdır” ifadelerini kullandı.

“Yerel yönetimler dahil birçok kurum, Avrupa Birliği fonları ve uluslararası sermaye mekanizmalarıyla doğa yıkımının suç ortağı haline getiriliyor. Bizim görevimiz bu düzene teslim olmamak ve topyekün mücadeleyi büyütmektir” diye konuştu.

 

“Talan Yasasına Karşı Topyekün Direniş”

Her iki konuşmacı da sürecin yalnızca bir çevre mücadelesi olmadığını, aynı zamanda bir yaşam mücadelesi olduğunu vurguladı. “Doğaya sahip çıkmak, yaşama sahip çıkmaktır. Edremit Körfezi’nde, Kazdağları’nda ve ülkenin dört bir yanında bu talana karşı durmak her yurttaşın görevidir” mesajı verildi.

  Editör: Baran Bakır
  Kaynak: Evrensel Gazetesi

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  DİĞER YERELDEN HABERLER Haberleri
  • SON YORUMLANAN HABERLER
  • SON YORUMLANAN VİDEOLAR
  HAVA DURUMU
nöbetçi eczaneler
  HABER ARA
YUKARI YUKARI