|
Tweet |
Burası sıradan bir taş parçası değil. Bu kamp alanı, TCDD çalışanlarının yıllarca dinlendiği, çocukların yaz okullarına katıldığı, kamu emekçilerinin soluklandığı bir yerdi. Yani bu toprak, halkın alın teriyle, emeğiyle, vergisiyle kazanılmış; devlet eliyle yapılmış bir tesisti. Şimdi ise sermayeye devredilmek isteniyor.
Edremit halkı sessiz. Yerel yönetimler sessiz. Sivil toplum kuruluşlarının çoğu sessiz. Ama sermaye sessiz değil. Onlar çoktan fizibilite raporlarını, imar planlarını, proje görsellerini hazırlamış bile.
İhale şartnamesine göre alan “kamp sahası” olarak görünse de, yapılaşma izni 4 kat ile sınırlı. Bu da demek oluyor ki burada yakın gelecekte özel oteller, rezidans tipi yazlıklar veya ticari kompleksler yükselirse kimse şaşırmasın.
Akçay’ın altyapısı zaten yetersiz. Kanalizasyon şebekesi birçok mahallede hâlâ tamamlanmamışken, yeni bir yapılaşma dalgası Akçay Deresi’ni daha da kirletecek, Körfez’deki deniz ekosistemine zarar verecektir. Halkın nefes aldığı son doğal alanlar, beton bloklara feda edilecektir.
Bu satışın adı özelleştirme değil, kamunun malını sermayeye peşkeş çekme düzenidir. Geçmişte termal oteller, kamu dinlenme tesisleri, orman kampları birer birer elden çıkarıldı. Hepsi satıldı, hiçbiri geri alınamadı. Bugün Akçay’daki bu kamp satılırsa, geri dönüşü olmayan bir kaybın eşiğindeyiz.
Daha kötüsü, bu satışın yerel düzeyde hiçbir demokratik tartışmaya açılmaması. Ne mecliste bir gündem oldu, ne belediyenin danışma toplantısında konuşuldu, ne de halktan görüş alındı. Sanki bu kamp Edremit’in bir parçası değilmiş gibi, sanki bu topraklar hiç kimseye ait değilmiş gibi...
Bu kamp, sadece bir bina topluluğu değil; kolektif hafızamızdır. Emekçilerin alın terinin sembolüdür. Çocukların gülüşü, deniz kokusu, bahar sabahlarındaki kuş sesidir. Şimdi bu hafıza, üç beş müteahhidin proje dosyasına kurban ediliyor.
Edremit’in sahipsiz olmadığını göstermek için sessizliği bozmanın zamanı geldi.
Bu kamp sosyal belediyecilik anlayışıyla yeniden işlevlendirilmeli, halka açık, ekolojik ve kamusal bir alan olarak korunmalıdır. Öğrencilere, yaşlılara, kadınlara, engellilere yönelik sosyal projelerle yaşatılmalıdır.
TCDD kampı özelleştirilirse, çocuklarımız özel işletmelere ait sahillerden ücretli girecek. Gençlerimiz özel otellerin duvarlarına hapsolacak. Edremit, kendi topraklarında misafir konumuna düşecek.