Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi İzel Sezer, adliye önünde yaptığı açıklamada basın özgürlüğüne yönelik artan baskılara dikkat çekti.

 “Gazeteciler barışın, demokrasinin, emeğin tarafıdır. Bugün burada sadece bir gazeteciyi değil, halkın haber alma hakkını savunmak için bulunuyoruz. Birçok belediyede yurttaşın iradesi gasbedildi. Timur Soykan da bu durumu ifşa ettiği için cezalandırılmak isteniyor. Umarız bu adliyeden çıkacak karar, Türkiye basın tarihine kara bir leke olarak geçmez.” dedi.

Soykan'ın gözaltına alınmasına gerekçe olarak sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar gösterildi. Ancak çok sayıda gazeteci ve hukukçu, “dezenformasyon yasası”nın muhalif gazetecileri susturma amacıyla kullanıldığını vurguluyor.

Basın Meslek Örgütleri Tepkili

Çağlayan’daki dayanışma çağrısına Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK Basın-İş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve çok sayıda bağımsız gazeteci destek verdi. Ortak açıklamalarda, gazeteciliğin suç değil, kamu hizmeti olduğu vurgulandı.

Soykan'ın adliyedeki ifadesinin ardından serbest bırakılıp bırakılmayacağı ise kamuoyunda merakla bekleniyor.