|
Tweet |
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, “basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek” denilen yaralanmalar için dahi sorumluluktan kaçmaya çalışan sanıklar karşısında, uzlaşmayı kabul etmeyen mağdur ve müştekiler adına yeni bir dava dosyası oluşturdu. İddianame, ana dava ile birleştirilmek üzere mahkemeye sunuldu.
Sermaye İçin Kâr, Halk İçin Ölüm ve Yaralanma
Bu yangın bir “kaza” değil, göz göre göre gelen bir iş cinayeti. Yıllardır turizm ve konaklama sektöründe iş güvenliği, denetim ve kamusal sorumluluklar kâr hırsına kurban ediliyor. Grand Kartal Otel yangını, ihmallerin, denetimsizliğin ve insan hayatının sermaye karşısında nasıl değersizleştirildiğinin kanıtı.
Ne Olmuştu?
Bolu’nun Kartalkaya kayak merkezinde bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı. Olay sonrası ortaya çıkan tablo; yangın güvenliği önlemlerinin alınmadığını, çıkış kapılarının yetersiz olduğunu ve sistematik denetim eksikliğini gözler önüne sermişti.
Halk Adaleti İstiyor, Sermaye Kaçıyor
Soruşturma kapsamında otel sahipleri, yöneticiler ve sorumlu bürokratlar hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçlamasıyla dava açılmıştı. Ancak sanıklar, adaletten kaçmak için “uzlaşma” mekanizmasını bir kurtuluş yolu olarak kullanmaya çalıştı.
Bu yeni iddianame, “uzlaşmayacağız, affetmeyeceğiz” diyen mağdurların ve onların yanında duranların mücadelesinin sonucudur. Sermaye düzeninin, insan hayatını hiçe sayarak büyüttüğü karanlık düzen sorgulanmadan, gerçek adaletin sağlanamayacağı bir kez daha görülüyor.
Sorumlular Yargılansın, Bu Düzen Değişsin!
Grand Kartal Otel yangını, sadece bir binanın yanışı değil, bu sistemin insan hayatını nasıl ateşe attığının simgesidir. Bu dava, adaletin sadece mahkeme salonlarında değil, sokakta, meydanda ve halkın vicdanında da aranacağının göstergesi olarak karşımızda duruyor.