|
Tweet |
Bu yasa tasarısı, maden ve enerji şirketlerine sınırsız yetki tanıyor. Yasa kabul edilirse, artık köylülerin özel mülkleri, zeytinlikler, tarım alanları ve meralar “kamu yararı” bahanesiyle kolayca şirketlere devredilebilecek. Üstelik bunun için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarına dahi ihtiyaç duyulmayacak.
“Doğa ve Köylü Sermayeye Feda Ediliyor”
Ekoloji hareketleri, çevre örgütleri ve birçok hukukçu bu yasa tasarısının Anayasa’ya da aykırı olduğunu vurguluyor. Türkiye’nin dört bir yanında doğa savunucuları bu yasanın geçmesi halinde; sadece doğanın değil, köylünün, çiftçinin ve kıyı kasabalarında yaşayan halkın da geçim kaynaklarının yok olacağını söylüyor.
Edremit Körfezi başta olmak üzere, Balıkesir’in kırsal bölgeleri ve zeytinlikleri de tehdit altında. Bu yasa ile Edremit, Burhaniye, Gömeç ve Ayvalık’ta yıllardır verilen çevre ve zeytin mücadelesi daha da zorlu bir hale gelecek.
Köylünün Toprağı, Halkın Ormanı Satılık Değil
Halktan gizlenen bu yasa tasarısı, şirketlerin önündeki tüm hukuki engelleri kaldırıyor. Yasayla birlikte şu alanlar madencilik ve enerji projeleri için tahsis edilebilecek:
Zeytinlik alanlar
Ormanlık bölgeler
Mera ve yaylalar
Tarım arazileri ve özel mülkler
Yasa tasarısının ivedilikle geçirilmek istenmesi, kamuoyundan kaçırılmak istendiğinin de açık göstergesi.
Halk Meclis'e Sesleniyor: Geri Çekin Bu Yasayı!
Körfez'de birçok kurum ve çevre örgütü 2 Temmuz'da Meclis önünde ve sosyal medyada sesini yükseltmeye hazırlanıyor. Yasa geçerse, Edremit’teki tarım, zeytincilik ve kırsal ekonomi ağır bir darbe alacak. Aynı zamanda kıyıların betonlaşması, ormanların yok edilmesi ve su kaynaklarının kirlenmesi kaçınılmaz olacak.