Bugun...
SON DAKİKA

Boğulan Umut, Doğan Görev: İkinci Kurtuluş Mücadelesinde Sosyalistlerin Yeri

 Tarih: 09-07-2025 16:17:00
Baran Bakır

Boğulan Umut, Doğan Görev: İkinci Kurtuluş Mücadelesinde Sosyalistlerin Yeri

1920’lerin başında, Anadolu işgal altındayken bir grup Osmanlı aydını, halkın kurtuluş mücadelesine sosyalist bir yön kazandırmak için yola çıktı. Mustafa Suphi ve yoldaşları, Rusya’daki devrimin coşkusuyla Türkiye Komünist Partisi’ni kurmuş, Bakü’den Anadolu’ya doğru umut dolu bir yolculuğa çıkmıştı. Emperyalizme karşı verilen bu savaşta, Anadolu halkının yanında sosyalistler de saf tutacaktı. Ancak 28 yaşındaki TKP lideri Suphi ve 14 yoldaşı, 16-17 Ocak 1921’de Trabzon açıklarında Karadeniz’in sularında boğularak katledildi. Bu olay yalnızca bir katliam değil, tarihsel bir imkânın boğulmasıydı. Mustafa Suphi'lerin yok edilmesiyle Türkiye sosyalist hareketi, halkla buluşma fırsatını yitirdi. Sosyalizmin, Anadolu’nun yoksul halkıyla bütünleşebileceği bir hat daha kurulmadan kesildi. O günden sonra, sosyalizm bu topraklarda “yabancı” ilan edildi. Oysa Suphi’lerin taşıdığı fikirler, bu halkın alın terinden, eşitlik özleminden, adalet talebinden besleniyordu. Onların yokluğu, halkçı bir cumhuriyet ihtimalinin de erken boğulması anlamına geldi. Bugün, o kırılmanın üzerinden bir asır geçti. Fakat tarih, yeniden benzer bir eşiğe dayanmış durumda. Türkiye bir kez daha bir kurtuluş mücadelesinin eşiğindedir. Fakat bu kez düşman sınırın ötesinde değil, doğrudan içimizdedir. Ülke, yalnızca bir siyasal partinin değil; tarikatların, müteahhitlerin, mafyanın ve sermaye gruplarının iç içe geçtiği bir suç rejiminin eline geçmiştir. Yasaların değil talimatların, halk iradesinin değil saray entrikalarının belirlediği bir çöküş düzeni kurulmuştur. Bu düzenin adı: AKP rejimidir. AKP artık yalnızca bir iktidar değil, çürümüş bir sistemin özetidir. Adaletin, eğitimin, sağlığın, emeğin ve doğanın talan edildiği bir yağma düzenidir. Bu sistem sandıkla değil, ancak örgütlü bir halk hareketiyle yıkılabilir. Ve bu mücadeleye öncülük etmesi gereken tarihsel özne, sosyalist harekettir. Ancak sosyalistlerin önünde duran görev, yalnızca bir iktidar değişikliği değil, halkla yeniden bağ kurmak, koparılan o damarı yeniden canlandırmaktır. Yoksul köylünün, işçinin, kadının, gencin içinde büyüttüğü öfkeyi örgütlü bir umuda dönüştürmektir. Bugün halk, bir parti değil, bir sistemden kurtulmak istiyor. Bu istek, yalnızca “daha iyi yöneten” bir sağcıyla değil, kökten bir toplumsal dönüşümle karşılık bulabilir. Bu dönüşümün adı sosyalizmdir. Mustafa Suphi’ler, halkın kurtuluşuna omuz vermek üzere yola çıktıklarında yalnız değillerdi. Bugün onların düştüğü yerde yüz binler yürümeye hazır. Ancak bu yürüyüş, düzen partilerinin hizasında değil, onların ötesinde örgütlenmelidir. CHP ve diğer sistem muhalefeti, halkın gerçek acılarını temsil etmekten çoktan uzaklaşmıştır. Sandık hesapları, diplomatik pozlar ve “makul muhalefet” çizgisi, halkın öfkesini bastırmanın aracına dönüşmüştür. Bu yüzden görev açıktır: Sosyalistler, artık geçmişin gölgesinden çıkmalı, bugünün örgütsüz öfkesini devrimci bir hatta taşımalıdır. Mahallelerde, fabrikalarda, üniversitelerde, köylerde ve sokaklarda halkla buluşmalı, büyük anlatıyı yeniden kurmalıdır. Bu anlatı, sadece bir rejime değil; bir zihniyete, bir sınıf düzenine, bir tarihsel zincire meydan okumalıdır. Bu anlatı, “yoksulluk kader değildir” diyebilmeli, “bu ülke daha adil, daha eşit, daha özgür olabilir” cümlesini halkın gündelik dili haline getirmelidir. Bu anlatı, sadece geçmişi değil, geleceği de kurma iradesini taşımalıdır. Eğer o gün Karadeniz’de boğulan yalnızca 15 devrimci değilse, bugün doğacak olan yalnızca bir muhalefet değil; yepyeni bir Türkiye’nin toplumsal temelleridir. Ve bu temel, ancak halkın özne olduğu bir mücadeleyle, ancak sosyalizmin halkçı, özgürlükçü ve devrimci çizgisiyle atılabilir. Tarih bir kez daha kapıyı çalıyor. Bu kez cevap vermek zorundayız. Çünkü bu kez halk, yalnız değil. Ve bu kez sosyalistler, dışarıda değil; mücadelenin tam ortasında olmalıdır.

  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • SON YORUMLANAN HABERLER
  • SON YORUMLANAN VİDEOLAR
YUKARI